Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bir ipte kaç cambaz vol.8 son

Dünyada ise büyük ekonomiler para politikalarında daha şeffaf ve koordineli olmaya karar verdiler. Sürdürülebilir yatırım ve kalkınma “yeşil finansman” hız kazandı. En önemlisi ticarette bloklamalar yerine bölgesel ticaret ve teknolojik birleşmeler arttırıldı. Dünyada ve Türkiye’de karmaşık vergi, yatırım, ithalat, ihracat kuralları mı sadeleştirildi; ekonomik program ve planlar tutarlılık kazandı; seçimden seçime değiştirilmedi. ARGE, dijitalleşme, tarım sektörlerine teşvik sağlandı. Mutlu Türkiye’de durum böyle iken, mutlu dünyada politika farkları sabit tutuldu. Dolar deflasyona hale geldi. Düşük jeopolitik riskler söz konusu oldu. Küresel hammadde fiyatları dengeli hale getirildi. Yatırım harcamaları devam ederken yeni pazarlar bulan Türkiye yeşil üretimi destekledi. Hayallerle değil, üretken, yeniliklere ayak uyduran genç nesillerle mutlu Türkiye, mutlu dünyada hem ürettik etti hem de yıllardır hak ettiği refah pastasından payına düşeni aldı. Ve işte sonumuz böyle oldu... bir odev...

bir ipte kaç cambaz vol.7

Öte yandan Carry Trade için faiz artırımları gerekli etkiler yaratma amacıyla yapıldı. Faiz kararları artık öngörülemez olmaktan çıkmış, doğrudan döviz girişleri teşvik edilmeye başlandı. Döviz rezerv konusu artık kaygı verici değildi çünkü artık swaplar değil, net rezervler konuşuluyordu. Sıkı para politikalarına eşlik eden verimli maliye politikalarıyla ilk başta ertelenen yapısal reformlara enflasyon kalıcı olarak düşürülmüştü. Ekonomi kurumları ve kuruluşları standartlara uygun uluslararası kabul edilebilirliğe olan çabaları ve bu sermaye hareketlerine güven veriyordu. Böyle bir ortamda Türkiye’de döviz girişleri arttı, TL değer kazandı, enflasyon düştü, rezervler güçlendi, tahvil faizleri düştü ve ekonomik güven hakimiyet kazandı.

Bir ipte kaç cambaz vol.6

  Bu durum yatırımcıları da ülkeye çekti ve belirsiz olmayan bir ülkede yatırım yapmak istediler. Ekonomik açıdan devam eden ABD-Çin ticaret savaşlarından Türkiye kârlı çıktı. Nitekim, bir süredir işbirliği geliştiriliyor Afrika, Orta Asya ve Türk devletleri stratejik adımlarla Çin-ABD geriliminde tarafsız oldu ve taraflı stratejik konumdan faydalandı. İhracatını çeşitlendirdi ve Çin büyüyünce durdurmada ne kadar önlenemezlik ithalat baskısı fazla olsa da Rusya-Ukrayna krizi dinamiğindeki lojistik ve diplomatik rolünü arttırdı. Teknolojik ve dijitalleşme bu doğrultuda önem kazandı. Yeşil teknoloji, yeşil enerji, yeşil ekonomiyle beraber sanayi 3.0-4.0’dan 5.0’ı geçmesine ramak kaldı. Bu gelişme Türkiye’nin PMI değerlerini 50 puanın üzerine taşıdı. Reel sektörde büyüme ve canlılık gözlemlendi. Bu durum VIX’e yansıdı. Yatırımcı korku yaşamadığı için, risk iştahı yüksekti, VIX 10 puanlara kadar düştü. CDS 150’nin altına düştü. Dış borçlanma faizleri düştü, yabancı sermaye girişleri ol...

Bir ipte kaç cambaz vol.5

Yazı dizisinin sonuna doğru yaklaşırken yeni bölüm geldi… Türkiye ciddi bir dönüşüme girdi. Baştan ekonomik sistem toparlanmalıydı. Bunun için öncelikle bağımsız merkez bankacılığı yeniden yapılandırıldı ve hassasiyet ve şeffaflık arttırıldı. Bu durum kendini ilk önce güven endekslerinde hissettirmeye başladı, piyasada fark edildi. Enflasyon hedeflemesi ve para politikaları sağlam verilerle desteklendi. Maliye politikaları bütçe disiplinine odaklı, vergi sistemi tekrardan vergi mükellefi vatandaş odaklı, etkin ve fırsatlarda teşvik edici rol üstlendi. Eğitim, eşitlik ve hukuk alanında reformlar yapıldı. Lise çağında gelen öğrencilere finansal okuryazarlık temel düzeyde verildi. İnsanlar erken yaşta ekonomi hakkında bilgi sahibi oldular. Meslek edinirlerken de elde ettikleri gelirin ekonomiye katkısına vakıf oldular. Hukuk sistemi yeniden inşa edildi. Hukukun üstünlüğü ekseninde ilk sıralara yerleşen Türkiye’nin aniden ekonomik büyümeyle ve yatırım ortamına odaklı önemli katkıları oldu.

Bir ipte kaç cambaz vol.4

Peki ne oldu? İşte her şey birden sonra değişti. Mutlu ve müreffeh Türkiye için başlangıç, dünya içinse güzel bir örnek olarak bazı çevreler tarafından insanlığa refes aldıran bir takım gelişmelere başlangıç gelmiş bulunuyoruz. Tekrar soralım peki ne oldu? Yukarıdaki krizlere başlıca Türkiye’nin artık bir çıkış umudu kalmadı, iflas bayrağını çekmesi bekleniyordu, ya da devleştirip piyasalar sadece zaman kazanacak ama kısa vadede de borcu artacaktı ya da yine mi IMF ile yolları karşılaşacaktı ve dahi pek çok tartışmalara devam eden Türkiye ekonomisi bu zamana kadar gerçekleştirdiği pek çok uygulamadan tamamen vazgeçmedi ama daha kararlı ve sağlam adımlar attı. Bunu farkettirmeden aslında ne kadar popülist yaklaşımdan uygun ekonomik tedbirlerin ne kadar ekonomimize zarar verdiği görüldü. Bunu anlatmak ve düşünmek başarının yarısını bile vermişti.

Bir ipte kaç cambaz vol.3

Enflasyon beklentilerinin artması, piyasalardaki sert düşüşler, yüksek faiz oranlarına rağmen carry trade işlemlerinin cazibesini ciddi derecede azalttı. Piyasalardan yaklaşık 16 milyar dolarlık yabancı sermaye çıkışı söz konusu oldu. Tüm dünya yeni bir pandemi dönemi, 2020-2021 yıllarında ve Ukrayna-Rusya savaşının patlak vermesiyle beraber bir resesyon süreci yaşadı. Bu dönemde ekonomilerin iki çeyrek üst üste küçülmesinin ciddi bir kriz uyarısı olarak algılanmasından daha da öteye, ülkeler tedarik zincirinde sıkıntılar, enerji ihtiyacı ve dağıtımında yaşanan sorunlar, küresel ticaretteki tüm bu gelişmeler elbette Türkiye’de de gerçek bir durgunluk ve krize sebebiyet vermişti. O dönemin izleri dünya ekonomisinden silinmeye başlanırken ABD tarafından beklenmedik (ama aslında beklenilen çünkü o fazla da borca sahip olmasından da sebeple) bir ticaret ve yasal baskıdan, emtia kısıtlılıklarından dolayı aslında durumu görece yüksek korumalarla yürütürken aslında beraberinde bir takım fırsa...

Bir ipte kaç cambaz vol .2

Nerede kalmıştık işte devam ediyoruz....  VIX (volatility index) yani korku endeksi, piyasalardaki gelecek belirsizliği hakkında bilgi verirken moral depremi de 20’nin üzerinde ise cazibe bile getirir. Ki bu gösterge de Mart 2025’te 19.4’tür. Bir diğer CDS (Borç Risk Primi) tahvil türlerinden biri olup, yatırımcıların borçlandığında alacağı getirinin belli bir bedel karşılığında ödenmeme riskinin ortadan kaldırılmasını sağlar. Finansal olarak önemli olan bu gösterge Mart 2025’te 300 baz puanı aşan primi ile Türkiye için bu seviyelere ulaşarak Türkiye’nin kredi riskine dair endişeleri artırmaktadır. Diğer yandan Carry Trade yani sıcak para akışı, diğer bir adıyla da Quantitative Easing (paradan para kazanan bankaların – Citibank, Credit Suisse, Norweg Wealth Fund, Deutsche Bank vb.) önemli merkez bankalarından (FED-ECB-BoE-BoJ) düşük faizle borç alıp, ellerindeki menkul kıymetleri korurken, içinde Türkiye’nin de bulunduğu Brezilya, Endonezya, Arjantin, Zunga gibi gelişmekte olan eko...

Bir ipte kaç cambaz yazı dizisi vol.1 (kendimce karalamalarin ilki)

 Dünya küreselleşmeyle beraber adım adım bir köy haline gelirken savaşlar, salgın, doğal afetlerle ayakta kalmaya ve nefes almaya devam ediyor. Ancak çarpışan arabalar misali de küresel ekonomi ve ülkeleri oradan oraya savururken dengede kalmaya çalışıyor. Ülkede herkes ekmeğinin peşinde; hem dünyayı anlamadan gelinmeyeceği de bir gerçek. İlk önce peki biz nerede durduk ve ne olduk? Mart 2025’te ekonominin verileri son on yılın kriz göstergelerinden biri olan PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi), Türkiye için 49.3 seviyelerini göstermektedir. Bu ise durumu özetliyor. Artık sadece büyüme değil, 50 puan altı kabul edilen imalat sektörü faaliyetlerinin yavaşladığını, istihdamın düşüp, yatırımın azaldığını, ihracatın daraldığını, iç talebin sıkıştığını kısaltılmış bir şekilde özetlemektedir.